GÜNEY AVRUPA TURU İÇİNDE 11 GÜZEL YER
Güney Avrupa Turu ile görebileceğimiz muazzam güzellikteki yerleri bir solukta öğrenelim:
1. Adriyatik Deniz Yolculuğu
Bir tarafta Yunanistan, Arnavutluk, Karadağ ve Hırvatistan
gibi birbirinden güzel Balkan ülkeleri bir tarafta ise sanatın, Rönesans
döneminin, Roma İmparatorluğu’nun ana karası ve egzotik kıyıları ile İtalya.
Yunanistan’ın Igoumenitsa liman kentinden İtalya’nın güzel
deniz kenti Bari’ye giderken bir deniz yolculuğumuz var. Aynı şekilde dönerken
de yine İtalya’nın Birindisi kentinden Igoumenitsa’ya deniz yolculuğumuz var.
Her iki yolculukta da hem güzel liman kentlerini göreceğiz, hem de Akdeniz’in,
Adriyatik Denizinin tuzlu ve nemli tertemiz hasını ciğerlerimize çekmiş
olacağız.
2. Pompei Antik Kenti
İtalya’nın Napoli kentine sadece yarım saat uzaklıktaki Pompei Antik Kenti geç keşfedilmekle birlikte orjinalliğini korumuş dünyaca ünlü bir tarihi alan.
79 tarihinde Vezüv Yanardağının iki gün süren faaliyeti
sonucu volkanik kül ve cürufun altına gömülerek yok olan bu kent 1700 yıl
boyunca kayıptı. 1748 yılında tesadüfen keşfedilen alan kazıların yapılıp gün
yüzüne çıkarılması ile bugün Roma şehirleri hakkında da ipucu verir.
Bu şehir ve yakınlarındaki Herculaneum kenti üzeri toz,
çamur, kül ile kaplandığı için iyi korunmuş olup adeta zaman zaman
durdurulmuştur. Günümüz insanı ise kazı çalışmaları ortaya çıkan bu kentleri
görünce hem bir hayranlık hem de bir şaşkınlığa uğramaktadır. Konu ile ilgili
BBC’nin belgesel çaplı yazısını burdan okuyabilirsiniz.
3. Pisa Kulesi
İtalya’nın ikonik yapısı Pisa Kulesi, hem çok eski tarihi, hem estetik bir duruşa sahip olması, hem de eğik haliyle değil İtalya’nın Avrupa’nın en sembolik yapılarından biridir.
11. Yüzyılda Pisa ili içinde 57 m
yükseklikte ve: Diotisalvi, Guglielmo Mimarları tarafından yapılan Pisa Kulesi
her yıl fotoğraflarda kendini düzeltmeye gelen milyonlarca turisti
ağırlamaktadır. Pisa yanında yer alan Pazar yeri hem Pisa hem de İtalya’nın
tamamını yansıtan hediyelik eşya alışverişinin yapıldığı yerdir. Pisa Kulesinin
tepesine çıkmak müze giriş ücretini ödeyerek mümkündür.
4. Venedik Kanalları
Dünyanın hemen hemen ilk turistik kenti ve şehirlerin prensesi olarak nevi şahsına münhasır Venedik; Güney Avrupa Turu içinde göreceğimiz şehirlerden biri. Venedik Kanalları da turumuz içinde herkesin en fazla dikkatini çekeceğini düşündüğümüz bir bütün.
400 Köprü ve 180 tane
kanalın bulunduğu Venedik’te köprüler özenle yapılmış her biri bir sanat eseri
olarak düşünülmüş adeta. İşlevsel olmaktan çok estetik kaygılarla yapılan
köprülerin altından geçmek de üstünden geçmek de ayrı keyif veriyor. Gülkurusu
renkleriyle tuğlalardan yapılmış binaları suyun üstünden yükselirken Venedik
kanalları etrafında yürümekten ayrıca büyük keyif alacaksınız.
5. EL Hamra Sarayı
Belki de Batıdaki İslam eserlerinin en ünlüsü ve en
gösterişlisi olan El Hamra; batılıların da hayranlığını ve saygınlığını
kazanmış önemli ve nadide bir yapı.
ilk olarak MS 889'da Roma Dönemi'nden kalan surların
üzerinde küçük bir kale olarak inşa edilen yapı; 13. yüzyılın ortalarında
Gırnata Emiri Muhammed Nasır döneminde bugünkü yapısına kavuşturuldu. 1333'te Gırnata Sultanı I. Yusuf da kaleyi
hükümdarlık sarayına dönüştürdü. 1492'de bölgede yeniden Hristiyan
hâkimiyetinin sağlanmasının ardından sarayda kısmen Rönesans mimarisinin
örnekleri de inşa edildi. Bu dönemde bir kısmı yıktırılan sarayın yıkılan kısım
hakkında hiçbir bilgi günümüze ulaşmadı.
Masallarda anlatılan sarayların günümüzdeki yansıması olan
El Hamra Sarayı detaylı taş süslemeleri, her noktasının en ince hesaplarla
işlenmesi, çevresi ile renkler ve çizgiler eşliğinde uyumu içine girdiğinizde
sizi büyüleyen atmosferi Sarayı oldukça ilgi çekici bir hale getirir.
6. Roma Şaheserleri
Roma adeta bir açık hava müzesidir. Dünyada bu türden şehir
sayısı belki onu geçmez ama açık hava müzesi tanımına en çok yakışan şehir
kuşkusuz ve tartışmasız Roma’dır. Onca savaşlar, ihtilallere, isyanlara, doğal
afetlere, yıkımlara sahne olsa da, Roma bugün dünyada görenleri ve gezenleri
kendine hayran bırakan bir şehir.
Roma’da kendinize bir rota oluşturun, rotada sırasıyla
Vatikan, St Angelo Kalesi, Novona Meydanı, Pantheon, Aşıklar Çeşmesi, İspanyol
merdivenleri, Vittorio Emanuele II Abidesi, Roma Forumu, Collesium, ve son
olarak Campo dei Fiori Meydanı gezmeniz halinde Roma’nın öncelikli tüm
şaheserlerini görmüş olursunuz. Bu arada yolunuza bu eserler arasında gezerken
yine katedraller, meydanlar, çeşmeler, havuzlar, şık ve güzel bulvarlar çıkmış
olacak. Eski Roma merkezini gezmiş olacaksınız.
7. Monte Carlo Casino
Lüksün, ihtişamın, zenginliğin, gösterişin eğer bir diğer
adı varsa o da Monte Carlo Casino’dur diyebiliriz. Monaco Prensliğinin yönetim
yeri ve merkezi Monte Carlo’da bulunan bu saray şeklindeki casino binası hem
tarihi hem de mimari güzelliğiyle ön plana çıksa da esas burayı meşhur eden
konu Kumarhane Cenneti olması.
Kumarhanelerin klasik bir örneği olan ve uzun zamandır dünyanın en iyi
bilinen örneği bu yapıdır. 1863'te
açılan Monte-Carlo uzun zamandır Monako Prensliği için önemli bir gelir kaynağı
olmuştur.
James Bond karakterinin filmlerinde kumar oynadığı mekân
burası işte. Anı zamanda kumar müzesi. Kubbe şeklinde tavanı, önünde yer alan
iki kısa kule ve yapının önünde yer alan havuzlu meydan etrafındaki cafelerle
başka bir dünyada olduğunuz izlemine kavuşacaksınız. İçerde bazen iskambil
kâğıtlarından, bazen rulet oyunu araçlarından oluşan fotoğraf çekim yerleri ile
buradan hatıralara imza atabilirsiniz.
8. Floransa açık hava müzesi
Floransa; tarihin bir döneminde sanat, bilim, kültür, teknik
konularında sıra dışı bir sıçrama yaşamış ve sonucunda o denemden geriye paha
biçilmez ve olağanüstü güzelliklere ve değere sahip eserler kalmıştır. Şehrin
tamamı bu gelişmeye şahitlik etmiş ve Floransa kentinin neredeyse tamamı bir
tarihi eser, bir müze gibi bir kimliğe kavuşmuştur.
Meydanları, katedralleri, müzeleri, çeşmeleri, heykelleri,
anıtları, sarayları, köprüleri, binalarıyla sokaklarında gezerken resmen bir
tarihin içinden geçiyormuş gibi bir hisse kapılacaksınız. Floransa’nın öyle
mistik ve farklı bir havası vardır ki sanata en yabancı insanı bile kendine
çeker büyüler. Floransa’da tarihe doğrudan tanıklık edemeseniz de yaşayan
tarihi güzellikleri somut olarak hissedeksiniz.
9. Atatürk’ün Evi
Cumhuriyetimizin Kurucusu ve Modern Türkiye’nin mimarı
Mustafa Kemal Atatürk’in Selanik’te doğduğu ve çocukluğunun geçti ev de Güney
Avrupa Turu içinde en heyecan verici yerlerden biridir. Cumbalı, bahçeli, altı
taş üstü ahşap klasik Türk Mimarisini en güzel şekilde örneğini oluşturan ev
Selanik’in merkezinde Türk Konsolosluğunun bahçesinde.
Hem ücretsiz evi ziyaret edebilir, hem de mavi gözlerini dünyaya açtığı odayı görebilir, hem de trafiğe kapalı bu sokakta evin önünde fotoğraf çektirebilirsiniz. Aynı zamanda ev Selanik’in bir zamanlar Türklerin yaşadığı bir şehir olduğu konusunda sizlere o dönem hakkında ipucu verecektir.
10. Lizbon Tramvayları
Lizbon’un sarı tramvayları Portekiz'in başkenti Lizbon'da nostaljik ve turistik olarak hizmet veren bir tramvay sistemi. Hala ulaşım için kullanılıyor. 1873'ten bu yana faaliyette.
İlk olarak atlı bir tramvay olarak açılan, 1901'den itibaren elektrikle çalışmaya başlayan tramvaylar Lizbon şehrinin tarihi dar ve yokuş sokaklarında yabancıların ilgisini çekiyor. 1990'lara dek 12 adet faal güzergâh hattı bulunuyordu. Bu hatların kapatılmasıyla beraber açılan ve günümüzde halen aktif olarak kullanılan 6 yol güzergâh hattı, toplam 48 kilometre yol uzunluğuna sahip. Sizler de Tramvaylara binerek hem tarih içinde yolculuk yapabilirsiniz, hem de içinde ve dışında Lizbon’un bu ikonik araçlarıyla poz verip fotoğraf çektirebilirsiniz.
11. Milano Dom Katedrali
İtalya’nın ve Avrupa’nın en çok ziyaret edilen ve görüntülenen katedrallerinin başında gelen Milano Duomo Katedrali 1386'da yapılmaya başlandı.
Avrupa'nın dört bir yanından mühendisler, mimarlar, heykeltıraşlar ve taş ustalarının getirtilerek Gotik tarzda yapılan katedral geleneksel tarza değil daha çok mermer kullanılarak yapılmıştı. Katedral meydanla ve yanında Vittorio Emanuele Kapalı Çarşısı ile bir bütün halinde görülmeye değer. Eğer içine girerseniz Hristiyan inancı için derisi yüzülerek idam edilen Hz. İsa'nın on iki havarisinden biri olan Aziz Bartholomew’un heykelini görmelisiniz.
Ana Sayfamıza dönmek için: HaydiAvrupaya.com
Güney Avrupa Turu, Otobüsle Güney Avrupa Turu, İtalya turu, İspanya turu, Atatürk'ün Evi, Roma şaheserleri turu, El Hamra Sarayı, Avrupa Turu tavsiye, Avrupa turları, İspanya İtalya turu, büyük Avrupa turu, Pompei